(Küçük Husrev Mehmed Feyzi’nin bir fıkrasıdır.) Kıymettar Üstadım, Efendim! Çeşm-i im’ânımla kıldım, Risâle-i Nur’a nazar Yoktur imkân yaza mislin, efrâd-ı beşer. *** Bu ne elfaz, bu ne ma’nâ, bu ne üslûb-u hasen, Okudukça müncelî olmakda, dâim bir hüsün. *** Bârekâllah ey mukaddes Nur-u Hudâ Sendedir envâr-ı tevfîk-i İlâhî, rûşenâ. *** Âfitâbın nûru zâildir, bu nûr emân verir, Subh-u mahşerde uyun-u mü’minîne incilâ. *** Her harfi şem’a-i feyz-i İlâhî, cilveger, Zevk alır baktıkça insan, bütün eşyadan geçer. *** Eyliyor ta’lîm-i îmân-ı tahkikî cümle âleme, Kim Olur sıdk ile, iner feyz-i Rahman kalbine. *** Hall eder tılsım-ı kâinatı, her harfi dünyaya değer, İlm-i nâfidir, yazılır ecr-i cezîl, tâ kıyâmet bîkeder. *** Hâsılı, bilcümle meknûzât-ı hikmet-perverin, Her biridir ehline, bir âfitâb-ı Hak-nümâ. *** İlâhî bihakkı Esmâikel-Hüsnâ, Tâ kıyâmet münteşir olsun, uyûn-u ehli Hak bulsun cilâ. *** Ey müellif-i risâle-i Nur, ger edersin iftihar becâdır, Gıbta ederse cümle ihvânın sana, çok sezâdır. *** Çünkü eyledin îman-ı tahkika bir memer, Elde ettin şâh-ı eserle zuhr-i yevmil mefer. *** Bilirim değilsin enbiyâdan bir nebî (Hâşiye), Lâkin elinde nedir bu nûr-u mu’teber. *** Feyzi başetme tatvîl-i kelâm, Eyler elbet, ehl-i irfan, arz-ı tahsîn-i eser. Câminin bu fıkrasının meâline işâret etmek istiyor. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||